Oxenfree
Kimler oynamalı
- 80’lere nostaljisi olanlar
- X-Files’ı sevenler
- Macera-bulmaca oyunlarından hoşlananlar
- Diyalog dinlemekten zevk alanlar
Kimler uzak durmalı
- Yavaş yürüyen karakterleri çekemeyenler
- Hızlı bir oyun isteyenler
Birinci elden deneyimlememiş olsam da bazen bilim kurgunun altın çağını özlüyorum. Bir yandan fizik alnındaki gelişmeler başını almış gidiyordu. Öte yandan ortada internet diye bir şey yoktu, bilim iletişimi diye bir meslek yoktu. Bilimsel haberler fizik okumamış insanların televizyondan duyduklarını ya da gazetelerden okuduklarını, tanıdıklarına yarım yamalak anlatması ile yayılırdı. Tabii bulgular ve varılan sonuçlar, aynı bozuk telefon oyunundaki gibi, zamanla evrilir, hayal gücü ile karışır ve yepyeni bir hale bürünürdü. Konu ile uzaktan ilgilenen insanların kafalarında bilim sihirli dünyaya açılan bir kapıydı.
Radyo ve radyo sinyalleri bilimsel romatizm döneminden arta kalan birer anıtmış gibi hissediyorum. Üniversitenin ilk yıllarında, hatta bazı durumlarda lisede bile radyo dalgaları hakkında öğrenebileceğimiz her şeyi öğrenmemize rağmen benim için hala gizemini koruyorlar. Gerçi gizemini korumak doğru bir ifade olmayabilir. Beynimdeki rasyonel kısmı yok sayıp içimdeki komplo teorisyene ulaşıyorlar demek daha doğru olur.
İşte Oxenfree adeta bu zayıf noktamı süistimal edip içimdeki saf, gecenin bir vakti 37 ekran televizyonda, heyecanla X-Files’ın yeni bölümünü bekleyen çocuğu çıkardı.
Liselilik nostaljisi
Olay bir grup liseli gencin geceyi civardaki bir adada gerçirmeye karar vermesi ile başlıyor. Aslında lise son sınıf öğrencilerin bir geleneğidir bu. Mezuniyet öncesi son bir defa gidip eğlenirler. Ancak bir gece öncesinde çılgın bir parti verirler ve çoğu kişi tutuklanır. Adaya yanlızca beş kişi gider. Aralarından birisi, belli noktalada garip radyo sinyallerin yakalanabildiğini söyler. Tabii ki de biz hemen bunu deneriz ve kısa bir süre sonra bir zaman atlaması yaşarız. Bu noktadan sonra neler olduğunu çözmeye ve garip sinyallerin kaynağını öğrenmeye çalışırız.
Eğer zaman yolculuğu, hükümetin örtbas etmeye çalıştığı komplolar ve hayaletler (kısaca X-Files) ilginizi çekmiyorsa Oxenfree’yi es geçebilirsiniz. Çünkü Oxenfree’nin heyecanlı ya da çok eğlenceli bir oynanışı yok. Oyun arkadaşlarınızla A noktasından B noktasına yavaşça yürürken konuşmanızdan ibaret. Yanlış anlamayın, diyaloglar çok güzel yazılmış. Herhangi bir noktada gereksiz liseli draması dinliyor ya da tribi yiyormuşum gibi hissetmedim. Üstelik konuşmaya katılma şeklimiz de hoş. Konuşmanın herhangi bir anında iki ya da üç seçenekten birisi ile araya girip, cevap verebiliyorsunuz. Ama konu ilginizi çekmediyse bu konuşmaları umursamak için bir sebebiniz yok. Eğlenceli bir birincil oyun döngüsünün olmayışı uyuya kalmanıza neden olabilir.
Yürü ya kulum
Oyunda en çok yaptığınız şey konuşmak olsa da tek mekanik bu değil. Elinizdeki radyoyu belli noktalarda belli frekanslara ayarlarsanız hikayeye katkısı olan kriptik mesajları duyabilirsiniz. Bir de adadaki bazı önemli noktaların tarihini öğrenebilirsiniz. Ayrıca oyunun yarısından sonra ortaya çıkan, adanın çeşitli noktalarındaki mektupları da arayabilirsiniz.
Kulağa çok kötü gelmeyebilir, çoğu oyunda sıkça karşılaştığımız bir ıvır zıvır toplama mekaniği bu neticede. Fakat karakterlerin ne kadar yavaş yürüdüğünü göz önünde bulundurduğunuzda adayı turlamak bir işkenceye dönüşebiliyor. Hatta bunu bir kere yapmanız da yetmiyor. Oyunun farklı sonlarını görmek ve olanları daha iyi anlamak istiyorsanız en az iki defa bitirmeniz gerekiyor. Gerçi iki defa bitirnce de bütün sonlarını göremeyeceksiniz ama diğer sonlardan ne beklemeniz gerektiğini anlayacaksınız.
Açıkçası ikinci defa oynarken bile çok sıkıldım. Evet aralarda yeni diyaloglar duyuyoruz ama ne yazık ki bu aralar çok ayrık. Oyunun %5’i değişecek diye üç-dört saat harcamak can sıkıyor.
Şimdi oyunu çok kötülemiş ve beğenmemiş gibi göründüm, farkındayım. Fakat öyle bir şey yok. Yavaş yürüme ve gizli objeleri bulma olayı canımı sıksa da genel olarak büyük bir zevkle oynadım. Sizlerin de X-Files’ımsı gizemlere ilginiz varsa, eski macera-bulmaca oyunlarını seviyorsanız ve bol konuşmalı ve seçimli oyunlardan hoşlanıyorsanız Oxenfree’yi kaçırmayın. Hiç değilse bir kere bitirin, pişman olmayacaksınız. Ben de ikincisini oynamak için fırsat kolluyor olacağım. Çünkü Oxenfree bana yaşamadığım bir dönemin nostaljisini yaşatmayı başardı. Birinci elden deneyimlememiş olsam da bazen bilim kurgunun altın çağını özlüyorum.
Filed under: Oyuncunun Notları - @ October 14, 2023 3:24 pm
Tags: İnceleme, Macera-Bulmaca, X-Files