Kimler oynamalı
- Işın kılıcı ile envai çeşit droid ve storm trooper dövmek isteyenler
- Mustafar’ın geçmişini merak edenler
- VR’da Star Wars’tan babam çıksa yerim diyenler
Kimler uzak durmalı
- İnteraktif tecrübeden ziyade tam teşekküllü oyun bekleyenler
- İki saat içinde sıfırdan Jedi olma klişesinden sıkılanlar
Hatırlayanınız var mı bilmiyorum ama Wii duyurulduğu zaman Star Wars hayranlarını çok heyecanlandırmıştı. Nintendo’nun yenilikçi hareket algılayan kontrolcüleri sayesinde ışın kılıçlarını kullanabilecek, kendimizi Jedi gibi hissedecektik. Gördüğünüz üzere öyle bir şey olmadı. Bırak Star Wars’u, WiiMote’ları kullanan düzgün kılıçlı bir oyun göremedik (rivayete göre Red Steel 2 fena değilmiş ama denemek nasip olmadı).
Aradan yıllar geçti ve Oculus Rift diye bir icat çıktı. Sanal gerçeklik bilim kurgu filmlerinin popüler bir ögesi olmaktan çıkıp tüketicinin ayağına gelmişti. Tabii ortada bir kontrolcü yoktu. Klavye-fare ile idare etmek durumundaydık. Derken “İdare edemem anne!” nidasıyla Valve çıkageldi! HTC ile ortaklaşa geliştirdikleri Vive isimli cihazın hareket algılayan kontrolcüleri Star Wars oyunları için idealdi! HTC bu fırsatı kaçırmadı ve demo olarak Millennium Falcon’un tamirini üstlendiğimiz Trials on Tatooine isimli kısa bir oyun sunmuştu. Ama bu da gol değildi. Evet elimizde ışın kılıcı ile storm trooper’ları savuşturuyorduk. Fakat bir şekilde VR’da ışın kılıcı kullandığımız Star Wars demosu sıkıcı olmayı başarmıştı.
Disney Trials on Tatooine’in performansından memnun kalmış olmalı ki The Last Jedi’ın çıkışından önce aynı geliştiriciye Star Wars: Droid Repair Bay diye ikinci bir demo yaptırdı. İsminden anlaşılacağı üzere bu defa önümüze gelen dört droidi tamir etmemiz gerekiyordu. Aynı Trials on Tatooine gibi, bu demo da on dakikada bitiyordu. Ama hiç değilse olayın geçtiği mekanı The Last Jedi’da görmemiz mümkündü.
Droid Repair Bay, ILMxLAB’ın Star Wars ile son imtihanı değildi. Sıradaki projeleri bir demo değil, tam bir oyun olacaktı. Ve 2019’un Mayıs ayında Vader Immortal’ın ilk bölümü Oculus Quest için yayınlandı. Peki üç bölümden oluşan bu macera kısacık demolardan daha başarılı olmuş muydu? Evet, daha başarılı olmuştu. Fakat bana sorarsanız aşması gereken eşik pek yüksek sayılmazdı.
Vader Immortal’da Hutt’lardan kaçarken imparatorluğa yakalanan bir kaçakçıyı canlandırıyoruz. Mustafar’ın yakınlarından geçerken hyper-space’ten çekiliyor ve kendimizi Darth Vader’ın kalesinde hapis buluyoruz. Vader bir kutuyu açmamızı ister. Farkında olmadığımız force yeteneklerimizi kullanıp kutuyu açtıktan sonra robotumuz Z0-E3 ve yerli halkın yardımı ile Mustafar’dan kaçmaya çalışıyoruz. Bu arada da Mustafar’ın tarihine kısa bir bakış atıyoruz.
Hikaye veya plot twist açısından aklımızı alan bir şey olmasa da Mustafar’ın tarihini öğrenmek güzel bir tecrübeydi. Tek şikayetim force ile olan bağımızı keşfettikten bir saat sonra Vader’a kafa tutacak seviyeye geliyor olmamız.
Işın kılıcı düelloları Darth Vader ile sınırlı değil tabii ki. Oyun boyunca birçok droid ile kapışmamız gerekiyor. Öyle süper zor çatışmalar olmasa da bir süre eğlendirmeyi başarıyorlar. Üç bölümün toplam süresi bir buçuk saat civarında olduğundan bu çatışmalar ve hatta oyunun tamamı çok sıkmadan bitiyorlar.
Genelde skor kasmayı sevmediğim için Vader Immortal’ın asıl olayını az daha kaçırıyordum. Hikayenin yanında bir de Lighsaber Dojo diye bir mod var. Ortada durup sağdan soldan üstünüze çullanan düşmanları cız-bız diyerekten kesmeye çalışıyorsunuz. İnceleme yazarken atlamış olmamak için açıp bakayım dediğim moddan iki saate anca çıkabildim. Uyku saatim gelmemiş olsaydı daha da oynardım hatta.
Trials of Tatooine’de sıkıcı olan, Veder Immportal’ın ana oyununda ortalama seviyede olan ışın kılıcı sallamacası ne hikmetse burada bağımlılık yapıcı bir hal aldı. Özellikle eğitim dronlarının lazerlerini sektirirken çok eğlendim.
İkinci bölümde işin içine force girdiğinden olay daha da kaotik ve eğlenceli bir hale geliyor. Işın kılıncını gelenin gidenin kafasına atmak çok tatmin edici bir hal alıyor. Üçüncü bölümü açtığınız zaman çift ışın kılıcı almanız mümkün oluyor. Üstünüze gelen droidlerin ve storm trooper’ların kafalarına ışın kılıçlarını atarken kendinizden geçmeniz olası, benden söylemesi.
Görsel olarak ahım şahım bir şey beklemeyin. Burada Oculus Quest 1 için geliştirilmiş bir oyundan bahsediyoruz. Zaten ekranda bir anda bu kadar çok düşmanı görebiliyor olmak bile küçük bir mucize.
Seslendirmelere de diyecek bir lafım yok. Darth Vader’ı seslendiren abi zaten ezelden beridir bu işi yapıyor. Bildiğimiz Vader yani kendisi. Kalan karakterler biraz sıradan olsalar da onların seslendirmeleri de hiç fena değil.
Eleştirebileceğim tek nokta sanırım olayın oyundan ziyade bunun bir sanal tecrübeye daha yakın olması. A noktasından B noktasına ilerliyor, çatışıyor ve yolumuza devam ediyoruz. Gezebileceğimiz, keşfedebileceğimiz bir yer pek yok yani. Çok çizgisel.
Vader Immortal hayalini kurduğumuz VR Star Wars tecrübesi olamasa da olmaya epey yaklaştığını söyleyebilirim. Mustafar’ın geçmişini merak ediyorsanız ya da karşınıza onlarca düşmanı alıp ışın kılıçları ile tokatlama hayaliniz vardıysa Vader Immortal istediğinizi verecektir. Ama öyle uzun hikayeler, derin karakterler peşindeyseniz gidin Andor falan izleyin.
