Scorn
Kimler oynamalı
- Giger fanları
- Değişik oyun arayanlar
Kimler uzak durmalı
- Midesi hassas olanlar
- Hızlı tempolu oyun isteyenler
- Sabırsız oyuncular
Birçok insanın aksine Scorn’u gördüğüm anda aşık olmadım. Sol kaşımı kaldırım “hmm, ilginç” diyerek geçiştirmiştim. Giger’ın sanat tarzına aşık olmasam da ilginç geliyor. Alien’ı falan severim. Ama burada çok abartı bulmuştum. O yüzden fazla bir beklentim yoktu. Ama madem yıl sonu yaklaşıyor, yılın oyunları seçilecek Scorn’a da bir göz atayım dedim. İyi ki de öyle demişim, Scorn ile gerçekten de değişik bir tecrübe yaşadım.
Bakın dikkat ederseniz çok süper bir tecrübe demedim. Oyunun ciddi sıkıntıları var. Ama bir sanat eseri olarak kesinlikle incelenmeye değer bir yapım.
Bildiğiniz gibi Scorn görsel tarzı ile öne çıkan bir oyun. Giger’ın biomekanik tarzını almış ve bio kısmına abanmış geliştiriciler. Dolayısı ile ortaya herkese hitab ededek bir tarz çıkmadı. Böyle vıcık vıcık, salyalı ve yapışkan ortamlar midenizi bulandırıyorsa bu oyundan uzak durun.
Midem rahtsız olmasa da ilk paragrafta söylediğim gibi, oyuna başlamadan önce görsellerden çok da hoşlanmamıştım. Ancak her şey oyunu açınca değişti. Muhtemelen sırf değişik olduğu ve daha önce buna benzer bir oyun oynamadığım için beni anında içine çekti. Yavaş temposu da kendimi oyunun ağır atmosferine kaptırmama yardımcı oldu. Her köşeyi inceleyerek anlamlandırmaya çalışıyordum. Ölmüş ve çürümekte olan Scorn dünyasının tarihini çözmeye, bu duruma nasıl geldiğini tahmin etmeye çalışıyordum.
Sağa sola hayran hayran bakarken bölüm tasarımlarının da ne kadar iyi olduğunun farkına vardım. Yabancısı olduğum bu garip yerde oyun boyunca hiç yolumu kaybetmedim ve bölümler küçükmüş gibi hissetmedim. Dengeyi çok güzel tutturmuşlar.
Bölüm tasarımı konusunda tek bir şikayetim var; keşke biraz daha fazla mimari görebilseydik. Oyunun tadını kaçırmamak için fazla detaya girmeyeceğim ama özellikle son bölümü gördükten sonra bu eksiği ciddi anlamda hissettim. Ama bu da oldukça subjektif bir şikayet.
Çevreye yaptığım iltifatlar bulmacalar için de geçerli. Görsel olarak ilginç, yeterince zorlayıcı ve ne yapmanız gerektiğini açık bir şekilde gösteriyorlar. Üstelik bunu tek bir kelime kullanmadan yapıyorlar. Sadece kenarda kullanabileceğiniz yön tuşlarını görebiliyorsunuz o kadar.
Peki öve öve bitiremediğim bu oyundaki eksiklikler neler? Yazının başında hangi ciddi sıkıntılardan bahsediyordum? Aslında oyunun tek bir sıkıntısı var: çatışmalar.
Scorn’da birisi yakın mesafe olmak üzere toplam dört adet silah var. Hatta en dördüncü silahı oyunun en sonunda aldığımızı hesaba katarsak efektif olarak kullandığımız üç silah olduğunu söyleyebilirim. Ancak bu silahlar için mermiler oldukça sınırlı ve özellikle oyunun ilk yarısında sadece yakın mesafe silahı ile ilerlemek durumundayız.
Karşılaştığımız yaratıkların saldırılarından kaçmak ve yaratıkları tutturmak zor olduğu için bu karşılaşmalar çok can sıkıyor. Öldüğünüz taktirde çok uzaktan başlamıyorsunuz ama oyunun yavaş temposu nedeni ile her defasında 2-3 dakika kayberdiyorsunuz. Neyse ki çoğu düşmanın yanından koşarak geçmek mümkün.
Çatışmalar yerine biraz daha fazla bulmaca veya Alien misali öldüremediğimiz ve kaçmamız gereken bir düşman ekleselermiş Scorn yılın oyunları adayları arasına girebilirmiş. Bu hali ile büyük ihtimalle sadece en iyi görsel tasarım kategorisinde görebileceğiz.
Eğer sanat tarzı ve dünyası hoşunuza gittiyse çatışma kısımlarında dişinizi sıkmanızı ve oyunu bitirmenizi tavsiye ederim. Özellikle son bölüm ve oyunun sonu beni çok düşündürdu. Yok eğer oyunu görünce mideniz bulanıyorsa veya hızlı, aksiyonlu bir şeyler arıyorsanız hiç bulaşmayın, bunun yerine çeşitli Alien veya Alien vs Predator oyunlarını oynayın.
Filed under: Oyuncunun Notları - @ October 22, 2022 6:52 pm
Tags: İnceleme