MediEvil (1998)
Kimler oynamalı
- PlayStation 1’in en iyi oyunlarını merak edenler
- Tim Burton estetiğini sevenler
- İngiliz mizahından hoşlananlar
Kimler uzak durmalı
- Eski kontrollere tahamülü olmayanlar
- Save state kullanmak delikanlılığa sığmaz diyenler
MediEvil yıllardır aklımda olmasına karşın bir türlü dönüp oynayamadığım bir seri idi. Ve kendisi ile çocukluğumdan kalma çok güzel anılarım var. Özellikle Tim Burton filmlerini andıran şirin gotik estetiğini ve espiri anlayışını çok sevmiştim. Hatırladığım kadarıyla oynanışı da basitti. Acaba bu hatıralarımın ne kadarı doğru diyerek oyuna giriştim.
Görseller ve espiri anlayışı konusunda yanılmadığımı görünce epey bir rahatlamıştım. O yamuk yumuk geometri bir PlayStation oyununa çok yakışmış. Bu tarz sayesinde sadece birkaç adet poligon kullanarak abes durmayan çevre elementleri yapmak mümkün çünkü. Zaten o yıllarda benzer görsellere sahip üç boyutlu oyun yoktu. MediEvil’ı gördüğünüz an tanımanız mümkündü. Espiri anlayışını anlatsam komik olmaz tabii ama İngiliz mizahı diye özetleyebilirim.
Oyunda Sir Daniel Fortesque isimli bir şövalyenin rölünü üstleniyoruz. Sir Dan’in ordusu zamanında kötü büyücü Zarok ile karşı karşıya gelmiş ve galip çıkmıştı. Bu sayede Dan’in cesaretine ve Zarok’u nasıl öldürdüğüne dair efsaneler yayılmıştı. Fakat gerçekte Sir Dan hiç Zarok ile karşı karşıya gelmemiş, atılan ilk ok ile şehit düşmüştü. Tabii Zarok da savaştan kaçmayı başarmıştı.
Aradan yüz yıl geçtikten sonra Zarok yine saldırıya geçmeye karar verir. Ölüleri dirilterek kendisine yeni bir ordu oluşturur. Bu arada Sir Dan de canlanır, Zarok’u durdurmak ve kahramanlığını ıspatlamak için yola koyulur.
Tahmin edebileceğiniz üzere kahramanlığımızı önümüze geleni tokatlayarak ıspatlıyoruz. Bunu yapmamızı sağlayan dövüş sistemi ise oldukça basit: önümüze gelenin kafasına vuruyoruz. Çoğu silahın alternatif bir vuruşu da var. Kimisi daha sert vururken kimisini milletin suratına atıyoruz. Bu silahları da ilerledikçe ve ek görevleri tamamladıkça açıyoruz.
Oyuna iki tip ek görev var. Hemen hemen her bölümde bulup doldurmamız gereken bir ruhlar kadehi var. Biz düşman öldürdükçe doluyor, yeterince düşmanı öldürdüğümüzde ise gidip kadehi alıyoruz. Kadehi alırsak bölüm sonunda Kahramanlar Holü’ne gidiyoruz. Burada bizden önce gelen kahramanlarla konuşup onların silahlarını alıyoruz.
İlerledikçe kahramanlardan aldığınız silahların önemi artıyor. O yüzden kadehleri es geçmemenizi, mümkün olduğu kadar erken toplamanızı öneririm. Sonradan üzülmeyin.
İkinci tip ekstra içerik için ise biraz daha dikkatli olmanız gerekiyor. Belli bölümlerin belli noktalarında bazı eşyaları kullanmanız gerekiyor. Özellikle cadıları unutmanız olası. Ama okuduklarınıza ve söylenenlere biraz dikkat ederseniz hepsini kolaylıkla bulabilirsiniz.
Eski oyunları oynayanların bilebileceği gibi, erken dönem üç boyutlu oyunların muzdarip olduğu çok büyük iki problem var: kamera kontrolleri ve zıplamalı kısımlar. Genelde bu ikisi birbiri ile bağlantılı olur hatta. Ne yazık ki MediEvil bir istisna değil. Alakasız yerlere takılan, dönmeyen kamera ve çok hassas olmayan kontroller bir araya gelince platformlar saç baş yoldurabiliyor. Üstelik oyunun ikinci yarısında bol miktarda zıplamalı ve düşünce öldüğümüz dar yollara rastlamak mümkün. Buralarda hiç çekinmeden emulatörünüzdeki save state’lerden faydalanabilirsiniz. Kendinizi üzmeye değmez.
Neyse ki oyunda bol miktarda can var. Bir iki kere düşseniz bile çoğu zaman oynamaya devam edebiliyorsunuz. Hem bölümler arasında can miktarı korunduğu için eski bölümlere dönüp istediğiniz kadar can toplayabilirsiniz. Günümüz standartları için epey can sıkıcı bir çözüm ama özellikle ilk birkaç bölüm kısa sürdüğü için bana çok fazla batmadı.
Sonunda geriye dönüp MediEvil’ı oynadığım için çok mutluyum. Resmen çocukluğuma döndüm. Zıplamalı bölümlerin ve kameranın ne kadar sıkıntılı olduğunu unutmuş olsam da genel olarak hatırladığım kadar şirin ve eğlenceli bir oyunmuş. Siz de oynamak isterseniz emulatörlerin nimetlerinden faydalanmaya çekinmeyin. Gerçi iki adet yeniden yapımı varken orijinaline dönmek ne kadar mantıklı orası tartışılır. Hatta ileriki yazılarda tartışıp göreceğiz!
Filed under: Oyuncunun Notları - @ March 4, 2023 1:00 pm