Resident Evil Zero
Kimler oynamalı
- Hayatta kalma – Korku oyunlarını sevenler
- Resident Evil sevenler
- Aksiyon, bulmaca ve gerilimi güzel harmanlayan oyun arayanlar
Kimler uzak durmalı
- Tank kontrollerini çekemeyenler
- Eski Resident Evil oyunlarından tiksinenler
İsminden de tahmin edebileceğiniz gibi Resident Evil Zero, birinci oyunun öncesinde geçiyor. Hatta tam olarak bir gün öncesinde. Resident Evil 1’de kaybolan Bravo takımını aramaya çıkmıştık hatırlarsanız. İşte burada o Bravo takımının başına neler gelmiş onu öğreniyoruz. Peki Resident Evil 1’in remakinden hemen sonra çıkan Zero aynı kaliteyi tutturabilmiş mi? Haydi hep birlikte bakalım!
Zero’nun tasarımını ve mekaniklerini daha iyi anlayabilmek için geçmişine bakmamız gerekiyor. Oyun aslında Nintendo 64 için geliştirilmeye başlanmıştı. PlayStation 1’e rakip olan bu konsol CD yerine kartuş kullanıyordu. Bu sayede yüklenme süreleri yok denecek kadar kısaydı. Geliştiriciler bundan faydalanarak iki karakteri aynı anda yönettiğimiz bir mekanik düşünmüşler. Oyuncu istediği zaman karakterler arasında geçiş yapabilecekti. Yani bir tuş ile haritanın öbür ucundaki karakterin kontrolünü elimize alabilecektik. Tabi o zamanlar depolama teknolojisi şimdiki kadar gelişmiş değildi, ve kartuşların hafızası 64 mb ile sınırlıydı (telefonunuz ile çektiğiniz bir fotoğrafın boyutları 10-15 mb’ı bulabiliyor).
Nintendo yeni nesil konsolunu, CD kullanan GameCube’ü duyurduktan sonra Capcom Zero’yu bu konsola çıkarma kararı verir (ki bence çok doğru bir karardı). Donanımdaki dramatik yükseliş oyunun prodüksiyon kalitesine de yansır. Öyle ki bugün oyunun GameCube versiyonun açıp oynasanız dahi görsel anlamda gözünüze batan bir şey olmayacaktır. Elden geçmiş Steam’deki sürümünden bahsetmiyorum bile.
İki karakteri yönetmenin yanı sıra önemli bir değişiklik daha yapmış Capcom; şimdiye kadarki bütün ana oyunlarında olan sihirli sandığı kaldırmış. Artık bütün eşyalarımızı bir sandığa koyup başka bir sandıktan alamıyoruz. Onun yerine eşyaları istediğimiz zaman yere bırakabiliyor, ihtiyacımız olunca dönüp alabiliyoruz. Şahsen sihirli sandığı mum ile aradım. Son canavarı öldürmeden önce bütün oyun haritasını dolaşıp sağda solda bıraktığım eşyaları toplamam gerekti mesela. Geri dönmek derken bölüm tasarımını da övmeden geçmeyim. Bir iki istisna haricinde daha önceden keşfetmiş olduğunuz yerlerin hepsine dönebiliyorsunuz. Hatta sonlara doğru oyunun başına dönmenizi kolaylaştıracak bir kısayol açıyorsunuz. Ki eğer geride mermi falan bıraktıysanız çok faydalı bir kısayol oluyor bu, zira oyunun dünyası epey büyük. Hatta bana sorarsanız bu tarz oyunlar için az kalsın aşırı büyük olacakmış da ucundan dönmüş.
Zero’nun bulmacaları da iki karakterli tasarımdan nasiplerini almışlar. Çözerken iki kişiyi kullanmamız gerektiği için biraz zorlaşmışlar. Öyle saatlerinizi harcayacağınız bir durum yok tabi, ama bu ufak zorluk artışı hoşuma gitti. Zorluk demişken oyunun serideki en zor oyun olabileceğini belirteyim. Zombi sayısı Resident Evil 2 ve 3’teki kadar çok olmasa da farklı bir çok türü var, ve kaynaklarımız epey sınırlı. Öyle ki 2-3 önceki kaydı yükleyip daha az kaynak tüketmek adına baştan oynadığım yerler oldu. Tam olarak bu yüzden Resident Evil oyunarken birden fazla kayıt dosyası tutsam da şimdiye kadar hiç geriye dönmeme gerek olmamıştı.
İncelemenin başında da dediğim gibi, oyunun hikayesi Resident Evil 1’in hemen öncesinde geçiyor. İlk oyundaki yan karakterlerden Rebeca Chambers’ın başına gelenlere şahit oluyoruz. Bunun yanı sıra T Virüsü nereden gelmiş, Umbrella’nın, Wesker’ın ve William Birkin’in geçmişlerini öğreniyoruz. Yani Resident Evil dünyasına yaptığı katkı açısından epey tamin edici bir oyun Zero.
Yazının başında sorduğum soruya dönelim; bu iyi bir oyun mu? Kesinlikle evet! Hatta tek eksiğinin Resident Evil 1’in yeniden yapımından sonra çıkmış olması diyebilirim. Tabi belki de sadece nostalji yüzünden öyle hissediyorum, ama sihirli kutuların olmaması bana çok büyük bir eksiklik gibi geldi.
Sonuç olarak eski usul Resident Evil oyunlarını seviyorsanız ve yeniden yapımı oynamışsanız Zero’yu kaçırmayın. Önceki incelemerde de söylediğimi tekrarlayacağım, eğer tank kontrollerini ve sabit kamera açılarını sevmiyorsanız da uzak durun.
Not: oyunu oynayacaksanız mutlaka kapı animasyonlarını geçen yama indirin. Oyun süresini 4-5 saat kısaltırsınız!
Filed under: Oyuncunun Notları - @ April 21, 2021 8:56 pm