Sherlock Holmes: Crimes & Punishments
Kimler oynamalı
- Bulmaca oyunlarını sevenler
- Sherlock Holmes hikayelerini sevenler
Kimler uzak durmalı
- Detektif hikayelerini sevmeyenler
Geldik Sherlock Holmes serisinin zirve yaptığı yere! En azından Metacritic’e sorarsanız durum bu. Ama tabii Metacritic’e göre bu oyunun puanı 76/100. O yüzden Metacritic’e falan sormayın, yalan o! En az 85-90’ı var! Ama önceki oyunlarla kıyaslanınca aralarından sıyrıldığı da doğru.
Yine her zaman olduğu gibi görseller gelişmiş, Sherlock’un tasarımı biraz değişmiş. Şimdiye kadarki en sevdiğim tasarımı bu oldu. Fakat bunlar önemli değişiklikler değil. Asıl olay oyunun genel yapısında.
Artık tek bir hikaye takip etmek yerine oyun boyunca birbirinden bağımsız altı davaya bakıyoruz. Her davanın sonunda bir suçlu belirlememiz ve ahlaki bir karar vermemiz bekleniyor. Ahlaki kararların oyuna herhangi bir etkisi olmasa da bazıları cidden düşündürüyor. Ha bir de özellikle sormadığınız taktirde oyun doğru kişiyi yakalayıp yakalamadığınızı da söylemiyor. Şahsen oynarken hepsine bakıp yanlış verdiğim kararları değiştirsem de ilk defa oynayacaklara %100’leme güdülerine sahip çıkıp bakmamalarını öneriyorum. Zaten oyunu bitirdikten sonra istediğiniz davaya dönüp bir daha oynayabilirsiniz.
Bölüm sonu seçimlerin yanı sıra ana mekaniklerinde de ciddi değişiklikler var. Artık envanter bulmacaları ile cebelleşmiyoruz mesela, ileride kesin işime yarar yolda gördüğümüz merdivenleri cebimize atmıyoruz. Nerede ve nasıl işimize yarayacağını öğrendikten sonra geriye dönüp alıyoruz.
Sherlock Holmes oyunlarının en önemli mekaniklerinden birisi olan diyaloglar eksik kalmadılar, değişikliklerden nasiplerini aldılar. Karakterlerle konuşurken baştan aşağıya süzme seçeneğimiz var. Süzerken önemli noktaları not alıp ileriki diyaloglarda kanıt olarak kafalarına atabiliyoruz. Bu kafaya kanıt atma işi ayrı bir mekanik olarak karşımıza çıkıyor. Yalanlarını yakaladığımız anda karşımıza bir refleks oyunu (quick time event) çıkıyor. İlgili tuşa basarsak elimizdeki kanıtlardan ilgili olanını seçip sanığı yola getiriyoruz. Ayrıca yeni dinamik kamera açıları sayesinde diyaloglar çok daha heyecanlı ve ilginç geçiyor.
Dinamik derken öve öve bitiremediğim çıkarım tahtası bir evrim daha geçirip daha dinamik bir hale gelmiş. Görsel olarak beyin hücrelerini andıran yeni ve canlı bir tasarımı var bu versiyonun. Ama bu da sadece yüzeysel ve en önemsiz değişiklik. Tahtaya yeni çıkarım eklemek için alakalı iki kanıtı birleştirmemiz lazım. Bazı kanıtlardan aynı anda iki çıkarım çıkıyor ve birisini seçmek zorundayız. Birbirine uyan çıkarımları seçtiğimiz zaman ise sinir ağı birleşiyor ve davayı çözüyoruz. Tabii yukarıda bahsettiğim gibi farklı çıkarımları seçerek çok farklı sonuçlara ulaşmak ve yanlış insanları suçlamak mümkün.
Son olarak çevrede etkileşime girebileceğimiz eşyaları gösterme tuşunun kaldırıldığını belirteyim. Etkileşime girilebilen eşyaları algılama mesafesi epey uzun olduğu için kendisini hiç aramadım neyse ki.
Arada atladığım mekanikler ve değişiklikler olduğuna eminim ama sanırım bunlar en önemli olanları. Sherlock Holmes yazılarının bir geleneği haline gelmiş sonunu buraya yapıştırayım: önceki oyunları sevmemişseniz bile (evet buna Testament of Sherlock Holmes da dahil) Crimes and Punishments’a bir şans verebilirsiniz. Zaten bir iki referans haricinde hikaye açısından da diğer oyunlarla bir bağlantısı yok.
Filed under: Oyuncunun Notları - @ June 11, 2023 11:14 am
Tags: İnceleme, Sherlock Holmes, Macera-Bulmaca, Birinci Şahıs