“Fikir Adamı” Olmak
“Aklımda süper bir oyun fikri var!”
“Aslında GTA yapacaksın ama İstanbul’da geçecek!”
“X gibi oyun yapacağım ama Osmanlı döneminde geçcecek ve başrolde yeniçeri olacak!”
(X: Dönemin ünlü oyun türü)
Benzer oyun fikilerine sahip ve oyun geliştirmeye meraklı birçok kişi ile konuşma fırsatım oldu. Çocukluğunuzdan beri oyun oynuyor ve oyun geliştirmenin hayalini kuruyorsanız, muhtemelen sizin de benzer fikirleriniz vardır. Hatta bu fikrinizi bir oyun geliştiricisine %50 kar karşılığı satmak gibi düşünceniz bile olabilir. Hiç olmadı bu fikri hayata geçirecek bir geliştirici arıyor olabilirsiniz. Eskiden benim de benzer planlarım vardı. Oyun geliştirme konusunda az da olsa tecrübesi olan birisi olarak size iki haberim var:
1. Oyun fikriniz ile hiçkimse ilgilenmiyor ve ilgilenmeyecek
2. Oyun fikriniz çok kötü
Şimdi bu maddeleri sırası ile ele alalım.
En önemli şey fikir, gerisi yapılır! Değil mi?
Oyun geliştirmek birçok farklı disiplinden birçok insanın bir arada koordine bir şekilde çalışmasını gerektiriyor. Konsept tasarımcısından yazılımcısına, 3D sanatçısından ses sanatçısına kadar birçok yetenekli insan bir arada çalışmak zorundadır. Ortaya bir oyun fikri atmak çok kolay ancak uygulamak oldukça zordur. Fikir bu işin en başı olabilir, evet. Fakat geliştirme süreci boyunca bir fikir o kadar çok değişir ve gelişir ki, çoğu zaman oraya çıkan oyunun ortaya atılan fikir ile bir alakası kalmaz. Yani fikir üretmek, oyun geliştirme sürecinin en basit ve önemsiz kısmıdır.
Ama benim oyunum çok orijinal!
Olabilir. Aklınızdaki oyun daha önce gerçekten geliştirilmemiş olabilir. Eşi benzeri de olmayabilir. Problem şu: herkesin aklında bir oyun fikri var. Hatta her oyun geliştiricisinin aklında, üzerinde çalışmak istediği onlarca, belki de yüzlerce oyun fikri vardır. O fikirlerin büyük bir kısmı da oldukça orijinaldir. Onlar da oyunları en az sizin kadar çok seviyordur ve oynuyordur. Sizden farklı olarak bu alanda bir de tecrübeleri vardır. Neyin ne derece mümkün olduğunu, ne kadar zaman alacağını aşağı yukarı tahmin edebilirler. En önemlisi de bir prototip geliştirip fikirlerinin gerçekten eğlenceli olduğunu gösterebilirler.
Proto ne?
Tip. Prototip. Yani bir oyunun en temel mekaniklerini gösteren basit ve küçük bir demo. Böyle bir demo geliştirmek bir iki gün veya en fazla birkaç hafta sürer. Oyunun ana mekaniği görsellere veya seslere bağlı değilse rastgele görseller ve sesler kullanılır. Amaç sadece ve sadece söz konusu mekaniğin çalıştığını göstermektir. Mesela bir Mario oyunu geliştiriyorsanız sağa sola gidip gelen ve zıplayan kırmızı bir kare işinizi görecektir.
Peki bunun amacı ne? Oyun fikrinin gerçekten eğlenceli olup olmadığını görmek tabi ki. Bir fikir kağıt üzerinde çok eğlenceli görünebilir, fakat oyuna aktarınca çok sıkıcı bir hale gelebilir. Bu yüzden geliştiriciler bir fikir üzerinde aylarını veya yıllarını harcamadan önce o fikrin gerçekten eğlenceli olduğunudan emin olmak ister.
Oyun fikriniz kötü derken değinmek istediğim nokta buydu. Aksi ıspatlanana kadar herkesin oyun fikri kötüdür. Hatta oyunlar bu yüzden geliştirme süreci içerisinde çok değişirler: en başta düşünüldüğü kadar iyi değillerdir çünkü. X mekaniği yeterince eğlenceli değildir, Y silahı fazla güçlüdür, Z karakteri kullanışsızdır derken tasarım tamamen değişebilir.
Fikir Adamı
Konu açılmışken, oyun tasarımcısı rolüne değinmek istiyorum. Fikir adamının gerçek hayattaki en yakın karşılığı, oyun tasarımcısıdır. Hayal edilenin aksine, oyun tasarımcısı ortalıkta dolanıp “Şimdi şunu yapacaksınız, bunu ekleyeceksiniz, onu da çıkarın bir zahmet…” diye emir veren insan değildir tabi ki. Sistemlerin en ince ayrıntılarını ve onların birbirleri ile etkileşimlerini düşünen birisidir. Oyun tasarımcısının ne yaptığını daha detaylı bir şekilde “Kapı Problemi” isimli yazıda anlatmıştım. Dilerseniz daha detaylı bilgiyi o makaleden edinebilirsiniz.
Çok tecrübeli oyun tasarımcıları dahi fikirlerini satmazlar. Satamazlar. Yukarıda da bahsettiğim gibi ortada bir demo olmadığı sürece hiçkimse hiçbir oyun fikrini ciddiye almaz. Ayrıca hiçkimse başkasının fikrini veya hayalini gerçeğe dönüştürmek için bedavaya çalışmaz. Aynı sebeplerden dolayı, satışlardan gelecek para karşılığında da hiçkimse oyun geliştirmez. Oyun piyasaya çıkmadan hiç kimse satışlar konusunda bir garanti veremez. Yine aynı sebeplerden ötürü, hiçkimse oyun fikrinizi de çalmaz. Bu konuda içiniz rahat olabilir.
Fikr satma işini bir kenara bırakırsak, hayalinizdeki oyunu geliştirmenin iki yolu vardır. 1-2 milyon dolar yatırım yaparak bir ekip tutabilir ve onlara yaptırabilirsiniz. Veya oyun geliştirme ile ilgili bir meslek edinip, kendi oyununuzu geliştirebilirsiniz. Bu yolla bir ekip bulmanız da kolaylaşacaktır.
Hayaliniz, uzayda geçen GTA geliştirmek olmadığı sürece, hiçkimse size engel olamaz. Ama bu başka bir yazının konusu 🙂
Filed under: Oyun Dünyası - @ August 4, 2019 8:35 pm
Tags: Oyun Tasarımı, Oyun Dünyası, Oyun Fikri, Fikir Adamı, Idea Guy, Oyun Tasarımcısı, Game Designer