Get Even
Kimler oynamalı
- Zaman atlamalı, detektiflik soslu hikayelerden hoşlananlar
- Hafif gerilimli, gizlilik ağırlıklı FPS oyunlarını sevenler
Kimler uzak durmalı
- Vurdulu kırdılı aksiyon arayanlar
Çok değil, 5-10 yıl önce Doğu ve Orta Avrupa’dan çıkan oyunlara “eurojunk” (avroçöp?) denirdi. Genelde düşük bütçe ve küçük ekiplerce geliştirilen bu oyunlar cilalı olmazdı. Her yerinden hatalar fırlardı, içeriğin ve mekaniklerin yetişmediği çok belli olurdu. Ancak olur da bu hatalara sabrederseniz altında yatan muhteşem fikirleri görebiliyordunuz. Bu oyunların sevgi ile geliştirildikleri her hallerinden belliydi. En bilindik Eurojunk oyunu Witcher olsa gerek. Stalker serisini de unutmamak lazım tabii.
Witcher 2-3, Dying Light, Metro, Layers of Fear, This War of Mine derken eurojunk teriminin geçmişte kaldığını söyleyebilirim. Get Even’ın geliştiricisi The Farm 51 de geri kalmadı. Hem Get Even hem de Geçenlerde çıkardıkları Chernobylite çok başarılı.
Get Even’ı Witcher ve Metro ile aynı kategoriye koydum diye devasa bir oyun beklemeyin tabii. Aksine, Get Even görece küçük bir ölçeğe sahip. Belli ki geliştiriciler kapasitelerinin farkındalarmış. Kendilerine göre bir ölçek belirleyip mümkün olduğu kadar cilalı bir oyun çıkarmak istemişler. Ve gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki bunu çok iyi becermişler.
Devasa açık alanlar veya adrenalin dolu çatışmalar yerine ufak ve ayrıntılı bölümer ve gizlilik üzerine yoğunlaşmışlar. Bu sayede ilgi çekici hikayesi de hızlı ilerliyor. Hikaye ilgimi o kadar çok çekti ki oyunu bitirdikten sonra kaçırdığım belgeleri bulmak için geri dönüp her bölümü bir iki defa daha oynadım. Hatta oyunun sonunda edindiğim bilgiler ışığında başlardaki olaylar ayrı bir anlam kazandı. Ayrıca oyun boyunca yaptığınız seçimler de bazı ayrıntıların değişmesine neden oluyor. O yüzden aynı bölümleri ikinci defa oynadığınızda bile ufak sürprizlerle karşılaşabiliyorsunuz.
Tabii oyunları hikayeleri için oynamıyorsanız, sadece aksiyon peşindeyseniz Get Even sizi tamin etmeyecektir. Evet, isterseniz çatışmalara girebiliyorsunuz. Hatta bu ölçekteki bir oyun için cephanemiz de epey geniş. Ama az önce de söylediğim gibi odak kesinlikle çatışmalar değil. Hatta yer yer hafif bulmacalı bir walking simulator oynuyormuşum gibi hissetim.
Süper seslendirmeler, başarılı görseller ve görece ağır bir oynanış eşliğinde ara ara gerilerek ilgi çekici bir hikaye deneyimlemek istiyrosanız Get Even’ı kaçırmayın. Yok adreanalin dolu, geleni geçeni vurduğumuz bir FPS peşindeyseniz burada sizi tatmin edecek bir şey bulamayacaksınız.
Filed under: Oyuncunun Notları - @ August 21, 2022 6:33 pm
Tags: Oyun, İnceleme, İncelemecik, FPS, The Farm 51