Little Nightmares
Kimler Oynamalı
- Hafif bulmacalı platform oyunlarını sevenler
- Karanlık temalı oyunlara ilgi duyanlar
Kimler Uzak Durmalı
- Karanlık bir dünyada hayatta kalmaya çalışan çocuklu platform oyunu konseptinden sıkılanlar
- Vurdulu kırdılı oyun isteyenler
Çok uzun zamandır gözüm Little Nightmares’ın üzerindeydi. Özellikle gidip satın alacak kadar merak etmiyordum, ama her indirim döneminde istek listemden bana göz kırpıyordu kendisi. Hazır Stadia üyeliğim varken ve ilgimi çeken oyunları bitirmişken buna el atmaya karar verdim. Bakalım iyi etmiş miyim…
Gördüğünüz gibi Little Nightmares de korkutucu atmosfere sahip, savunmasız kız çocuğunu canlandırdığımız platform oyunları familyasından. Benzerleri gibi, bu oyunda da sadece birkaç basit mekanik var. Neyse ki bu mekanikler olduça güzel uygulanmış.
Karakteri kontrol etmekte zorlanmıyoruz, etkileşime girdiğimiz eşyaların bir ağırlığı varmış gibi hissediyoruz gerçekten. Bu çok önemli bir ayrıntı, çünkü bulmacaların hepsini bir şeyleri çekiştirerek, bir yerlere koyarak veya düğmelere basarak çözüyoruz.
Söz konusu bulmacalar genelde zor değiller, ancak bulmacanın ne olduğunu anlamamız bazen zor olabiliyor. Ara ara, başka hiçbir yerde olmayan değişik bir mekanik ile karşılaşabiliyoruz.
Videoları izlediyseniz Little Nightmares’ın görsel açıdan epey hoş olduğunu fark etmişsinizdir. Gerçekten de en güçlü olduğu yanı görsel kimliği diyebilirim. Aynı şekilde ses tasarımlarını da oldukça başarılı buldum.
Benzer oyunlarda olduğu gibi hikaye direkt olarak anlatılmıyor. Çevreden topladığımız ipuçlarını kafamızda birleştirip olup bitenleri anlamaya çalışıyoruz. Genel hatları ile Little Nightmares kapitalizmi eleştiriyor diyebilirim. Üstelik bunu oldukça rahatsız edici görüntüler ve görseller ile çok güzel bir şekilde başarıyor.
Ana oyunun yanında üç DLC şeklinde çıkmış bir hikayesi daha var. İkinci hikaye ilki ile aynı zaman diliminde geçiyor, ancak bu sefer ana hikayede karşılaştığımız başka bir çocuk karakteri ile oynuyoruz. Burada oyun boyunca bize yardım eden Nome’ların nereden geldiğini öğreniyoruz. Ayrıca DLC ana oyunun sonunu daha da rahatsız edici bir hale sokuyor. Yanlış anlaşılmasın, rahatsız edici olması bir eksi değil. Gerçek anlamda beni rahatsız etmeyi başaran oyun sayısı oldukça az. Bunu bilerek ve isteyerek yapabilen oyun sayısı ise bir elin parmaklarını geçmez.
İncelemeyi bitirmeden önce yine Stadia’ya birkaç laf etmek istiyorum. Little Nightmares’ın Stadia’nın bedava versiyonuna DLC’ler dahil değil. Kendisine daha fazla para kazandırmak istemediğim için oyunu Steam’den aldım. Önceki yazılarımda özellikle karanlık sahnelerin nasıl çamur gibi göründüğünden bahsetmiştim. Aynı oyunu Stadia’dan sonra Steam’de açınca bu farkı çok daha net gördüm. Google bu yeni servisine neden bu kadar çok karanlık oyun koymuş anlayabilmiş değilim açıkçası.
Küçük çocuğu canlandırdığımız, korku temalı, derin anlamlı, bağımsız platform oyunlarından sıkılmadıysanız kaçırmamanız gereken bir oyun Little Nightmares. Ufak tefek birkaç eksiği olsa da DLC’leri ile birlikte sizi 5-6 saat eğlendirecek ve düşündürecektir.
Filed under: Oyuncunun Notları - @ July 23, 2020 8:51 pm
Tags: Oyun, Oyuncunun Notları, İnceleme, Oyun Inceleme, Little Nightmares, İncelemecik